Ortaklığın giderilmesi (izale-i şuyu) davası, birden fazla malikin ortak olduğu taşınır veya taşınmaz mallarda paylı veya elbirliği mülkiyetinin sona erdirilmesi amacıyla açılan davadır. Bu dava genellikle miras paylaşımında, gayrimenkullerde veya taşınmaz mallarda ortaklar arasında yaşanan anlaşmazlık durumlarında çözüm getirmektedir. İşte ortaklığın giderilmesi davasının şartları ve detayları:
Ortaklığın Giderilmesi Davası Hangi Mahkemede Açılır?
Ortaklığın giderilmesi davasında görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesidir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’na göre, paylı veya elbirliği mülkiyetinde olan bir malın ortaklığının giderilmesi (izale-i şuyu) amacıyla açılacak davalar sulh hukuk mahkemelerinde görülür.
Yetkili Mahkeme
Ortaklığın giderilmesi davasında yetkili mahkeme ise, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir. Taşınmazın bulunduğu yerin dışında başka bir yerde dava açılamaz; bu durum, Türk Medeni Kanunu ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda düzenlenmiştir.
Görevli ve Yetkili Mahkeme Özeti
- Görevli Mahkeme: Sulh Hukuk Mahkemesi
- Yetkili Mahkeme: Taşınmazın bulunduğu yer sulh hukuk mahkemesi
Bu düzenlemeler, ortaklık giderilmesi davalarının hızlı ve doğru bir şekilde çözümlenmesine katkı sağlamak amacıyla yapılmıştır.
Kimler Ortaklığın Giderilmesi Davasını Açabilir?
Ortaklığın giderilmesi (izale-i şuyu) davasını, ortaklığa konu taşınır veya taşınmaz malın paydaşı olan herkes açabilir. Davayı açabilecek kişilerle ilgili detaylar şunlardır:
1. Paylı Mülkiyet Paydaşları
Paylı mülkiyete tabi bir malda, paydaşlardan her biri ortaklığın giderilmesi davası açma hakkına sahiptir. Bu durumda:
- Pay oranı fark etmeksizin her paydaş davayı açabilir.
- Davayı açmak için diğer paydaşların onayı veya rızası gerekmez.
Örneğin, bir arsada %10 hisseye sahip olan bir paydaş bile tek başına ortaklığın giderilmesi davası açabilir.
2. Elbirliği Mülkiyeti Ortakları
Elbirliği mülkiyetinde, ortaklar arasında paylı mülkiyet gibi bireysel paylar bulunmaz. Tüm ortaklar malın tamamı üzerinde müşterek hakka sahiptirler. Ancak bu tür mülkiyette, davayı açmak için tüm ortakların birlikte hareket etmesi veya tek bir temsilci tayin edilmesi gerekmektedir. Örneğin, miras kalan bir malda mirasçıların tamamı ortaklığın giderilmesi davasını birlikte açmalıdır.
3. Mirasçılar
Miras yoluyla bir taşınmaza ortak olan mirasçılar, aralarında anlaşmazlık olması durumunda ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Mirasçılardan herhangi biri veya tamamı, bu davayı miras kalan malın paylaşımı için talep edebilir.
4. Tasfiye Halindeki Şirket Ortakları
Tasfiye halinde olan bir şirkete ait taşınmaz veya taşınır mallar üzerinde ortaklık söz konusuysa, şirket ortakları veya tasfiye memuru, ortaklığın giderilmesi için dava açabilir.
5. Yasal Temsilciler
Paydaşların arasında yasal temsilciye ihtiyaç duyan kişiler (küçükler, kısıtlılar gibi) varsa, onların temsilcisi de ortaklığın giderilmesi davasını açabilir.
Özetle:
Ortaklık malı üzerinde hakkı bulunan her paydaş, diğer paydaşlardan bağımsız olarak veya elbirliği mülkiyetinde ortak hareket ederek ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bu durum, paydaşların malı kendi başlarına kullanma veya tasarruf etme hakkını kazanması için yasal bir çözüm sunar.
Ortaklığın Giderilmesi Davası Kime Karşı Açılır?
Ortaklığın giderilmesi davası, ortaklığa konu taşınır veya taşınmaz malda hissesi bulunan tüm paydaşlara karşı açılır. Bu davanın amacı, ortak mülkiyeti sona erdirerek paydaşların mülkiyet hakkını bağımsız hale getirmektir. Bu yüzden davalı taraf tüm paydaşlar olarak kabul edilir.
Davanın Açılacağı Taraflar
- Tüm Paydaşlara Karşı Açılması Zorunluluğu: Ortaklığın giderilmesi davası, ortaklığa konu olan taşınır veya taşınmaz malda hissesi olan bütün paydaşlara karşı açılmalıdır. Eğer davada tüm paydaşlar davalı olarak gösterilmezse, dava usul yönünden eksik olur ve dava tamamlanana kadar yargılama süreci devam edemez.
- Mirasçılar veya Elbirliği Ortakları: Eğer dava, mirasçılar arasında veya elbirliği mülkiyeti şeklinde ortak olunan bir mal üzerinde açılıyorsa, tüm mirasçılar veya elbirliği mülkiyetine dahil olan kişilerin davalı olarak gösterilmesi gerekir.
- Şirket Ortakları: Şirket ortaklığı durumunda, ortaklığa konu taşınmazın veya malın pay sahipleri davalı olarak gösterilir.
- Dava Sürecinde Satış veya Devir Durumunda: Eğer davanın açılmasından sonra paydaşlardan biri hissesini üçüncü bir kişiye devrederse, bu durumda yeni pay sahibi davaya dahil edilir.
Özetle
Ortaklığın giderilmesi davası, malda payı bulunan herkesin davalı olarak gösterilmesi gereken bir dava türüdür. Bu sayede mahkeme, tüm paydaşların haklarını gözeterek ortaklığın sona erdirilmesine karar verir.
Ortaklığın Giderilmesi Davasının Şartları
- Ortaklık Varlığı: Davanın açılabilmesi için bir malın üzerinde birden fazla malik veya paydaşın bulunması gerekir. Ortaklık, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyeti şeklinde olabilir.
- Malın Bölünmeye Elverişsiz Olması: Eğer ortaklığa konu mal bölünebilir nitelikte değilse, örneğin bir apartman dairesi gibi, ortaklığın giderilmesi ancak malın satışa çıkarılması yoluyla yapılabilir. Bölünebilir nitelikte olan mallarda ise ortakların isteğine bağlı olarak aynen taksim mümkündür.
- Ortaklardan Birinin Başvurusu: Ortaklığın giderilmesi için, ortaklardan birinin bu davayı açması yeterlidir. Diğer ortakların onayı veya rızası aranmaz. Ancak diğer ortakların da davaya katılma hakkı bulunmaktadır.
- Aile Konutu İstisnası: Aile konutunun satışı halinde, özellikle aile bireylerinin korunması amacıyla diğer ortakların veya aile bireylerinin haklarına özen gösterilmelidir.
Davanın Türleri
Ortaklığın giderilmesi davası iki şekilde sonuçlandırılabilir:
- Aynen Taksim (Fiili Bölüşüm): Ortaklığın giderileceği taşınır veya taşınmaz mal, bölünebilir nitelikteyse, her bir paydaşa kendi payına düşecek şekilde fiziken bölünür. Bu durumda, dava sonucunda her ortak, malın kendi payına düşen kısmına sahip olur. Örneğin, bir arsa fiziksel olarak bölünebilir ve paydaşlar arasında paylaştırılabilir.
- Satış Yoluyla Taksim: Eğer mal, fiilen bölünmeye uygun değilse (örneğin, bir bina veya apartman dairesi), mahkeme satış yoluna giderek malın satılmasına karar verir. Satıştan elde edilen gelir, ortaklar arasında pay oranlarına göre bölüştürülür.
Davanın Aşamaları
- Dava Açılışı: Ortaklığın giderilmesi davası, paydaşlardan herhangi biri tarafından, taşınmazın bulunduğu yer sulh hukuk mahkemesine açılır.
- Keşif ve Değer Tespiti: Mahkeme, dava konusu malın bölünmeye uygun olup olmadığını belirlemek için keşif yapabilir ve bilirkişi aracılığıyla değer tespiti yapılmasını isteyebilir.
- Karar Verme: Mahkeme, malın aynen taksim veya satış yoluyla bölünmesine karar verir. Eğer satış yapılacaksa, satış açık artırma usulüyle gerçekleştirilir ve gelir, paydaşlar arasında paylaştırılır.
Önemli Noktalar
- Ortakların Öncelikli Satın Alma Hakkı: Satışa çıkarılan mal, ortaklardan birinin öncelikli satın alma hakkını kullanmak istemesi halinde diğer ortaklara teklif edilir.
- Masraflar: Dava sürecinde ortaya çıkacak masraflar, dava sonucunda satış gerçekleşirse satış bedelinden karşılanır.
- İtiraz Hakkı: Ortaklardan biri, satış işlemi veya taksim kararına itiraz edebilir, ancak mahkeme kararı kesindir ve uygulanır.
Ortaklığın Giderilmesi Davasının Avantajları ve Dezavantajları
- Avantajlar: Bu dava, özellikle ortaklar arasında anlaşmazlıkların çözülmesini sağlar ve malın etkin bir şekilde kullanılmasını mümkün kılar.
- Dezavantajlar: Satış süreci bazen malın değerinin altında sonuçlanabilir, bu nedenle ortaklar maddi kayıp yaşayabilir.
Bu dava, genellikle mülkiyetin sağlıklı bir şekilde paylaşılmasına olanak tanır ve ihtilafların çözümünde hukuki bir çözüm sunar.
Ortaklığı Giderilmesi Davası Sonrasında Satış Süreci Nasıl Olur ?
Ortaklığın giderilmesi davasında mahkeme, taşınmazın aynen bölünemeyeceğine karar verirse, satış işlemi satış memurluğu tarafından gerçekleştirilir. Satış memurluğu, taşınmazı açık artırma usulüyle satar ve elde edilen geliri ortaklara paylaştırır.
1. Mahkeme Kararının satış memurluğuna İletilmesi
Taşınmazın bulunduğu yer Sulh Hukuk Mahkemesi’nde, satış yolu ile ortaklığın giderilmesine karar verilmesi ve bu kararın kesinleşmesinden sonra, davanın taraflarından birinin satış işleminin yapılması aşamasına geçilmesini talep etmesi durumunda, Mahkeme dosyayı satış işlemlerinin yapılması için belirlediği satış memurluğuna gönderecektir.
2. Satış Hazırlıkları
- Ekspertiz Raporu Alınması: Satış memurluğu, taşınmazın güncel piyasa değerini belirlemek için bir bilirkişi aracılığıyla ekspertiz raporu alır. Bu rapor, ihale başlangıç bedelinin belirlenmesinde kullanılır.
- Satış İlanı: Taşınmazın satışı için en az 15 gün önce ilan yapılır. İlan, satışın yapılacağı icra dairesinin bulunduğu yer ve taşınmazın bulunduğu yer gazetesinde, ayrıca e-ihale platformlarında yayınlanır. Bu ilan, taşınmazın açık artırma yöntemiyle satışa çıkarılacağını duyurur.
3. Satış (Açık Artırma) Süreci
Satış memurluğunca yapılan taşınmaz satışı açık artırma usulüyle yapılır ve genellikle iki artırma aşamasından oluşur:
- İlk Artırma: İcra müdürlüğü belirlenen tarihte ilk artırmayı düzenler. Bu artırmada taşınmazın değeri ekspertiz raporunda belirtilen bedelin en az %50’sine ulaşmalıdır. Eğer %50 değerine ulaşan bir teklif gelirse, taşınmaz en yüksek teklif verene satılır. Alıcının ihale bedeli ile kendisine düşen masrafları ihale tarihinde ya da verilmiş ise belirlenen en geç 10 günlük süre içinde ödemesi gerekmektedir. Bu aşamada, satış gününden itibaren 7 günlük süre içinde ihalenin feshi talebi bulunulabilir.
- Ancak %50 bedeline ulaşılmazsa satış yapılmaz ve ikinci artırmaya geçilir.
- İkinci Artırma: İlk artırmada alıcı çıkmazsa, 2. artırma için yeni bir tarih belirlenir. Bu artırmada, taşınmazın alacakları karşılayacak bir bedelden satılması amaçlanır. Ancak ihale bedeli yine taşınmazın ekspertiz değerinin %50’sinden az olamaz. Bu aşamada en yüksek bedeli veren kişi taşınmazı satın alır.
4. Ortakların İhaleye Katılımı
- Ortakların Teklif Verme Hakkı: Ortaklardan herhangi biri taşınmazı almak isterse, ihale sırasında diğer alıcılarla birlikte teklif vererek satın alabilir. Ancak bu durumda diğer ortaklardan herhangi bir öncelik hakkı bulunmaz.
5. Satış Bedelinin Dağıtılması
- Masrafların Kesilmesi: Satıştan elde edilen bedelden öncelikle ilan, ekspertiz ve diğer icra masrafları düşülür. Bu masrafların ardından kalan tutar ortaklar arasında pay oranlarına göre dağıtılır.
- Ortakların Paylarının Ödenmesi: Her bir ortak, taşınmazdaki hissesine göre satış bedelinden payını alır. Bu şekilde ortaklık sona erdirilmiş olur.
6. Tapu Devri ve Yeni Malikin Tescili
Satış sürecinin tamamlanmasıyla birlikte, ihaleyi kazanan kişi taşınmazın yeni sahibi olarak tapuya tescil edilir. Tapu devri işlemi, ihale bedelinin ödenmesi ve gerekli evrakların tamamlanmasıyla yapılır.
Özetle
Ortaklığın giderilmesi davası sonrası taşınmaz satışı, satış memurluğunca açık artırma yöntemiyle yapılır. Satış bedeli paydaşlara dağıtılır ve mülkiyet ilişkisi sona erdirilir.
Ortaklığın Giderilmesi Davasında Muhdesatın Aidiyeti Konusunda Çekişme
Ortaklığın giderilmesi davasında, ortaklığa konu taşınmaz üzerindeki muhdesatın (yapı, ağaç, ekili ürün gibi) kime ait olduğuna dair uyuşmazlıklar sıklıkla karşılaşılan sorunlardandır. “Muhdesatın aidiyeti” konusu, taşınmaz üzerindeki yapının veya ağaçların kime ait olduğu ve bu paydaşın hakkının nasıl korunacağı ile ilgilidir.
Muhdesatın aidiyeti ile ilgili çekişmenin yaşandığı durumlarda mahkemenin yapacağı işlemler ve dikkat etmesi gereken noktalar şunlardır:
1. Muhdesatın Aidiyetinin Tespiti
- Tespit Davası: Ortaklığın giderilmesi davasında, taşınmaz üzerindeki muhdesatın kime ait olduğuna dair bir çekişme varsa, muhdesatın aidiyetinin belirlenmesi için öncelikle bir “tespit davası” açılması gerekebilir. Bu tespit davası, ilgili muhdesatın hangi paydaşa ait olduğunu belirlemeye yöneliktir.
- Keşif ve Bilirkişi İncelemesi: Muhdesatın aidiyetinin tespit edilmesi için mahkeme, taşınmaz üzerinde keşif yaparak bilirkişiden rapor alabilir. Bilirkişi, taşınmaz üzerindeki muhdesatın hangi ortak tarafından yapıldığını, hangi tarihte yapıldığını ve malzeme gibi detayları inceleyerek aidiyeti belirlemeye çalışır.
- Tarafların Beyanları ve Delilleri: Davada, tarafların beyanları, sundukları belgeler ve muhdesatın kimin tarafından yapıldığını ispatlayan diğer deliller incelenir. Örneğin, muhdesatın yapıldığına dair makbuzlar, ruhsatlar, tanık beyanları bu aşamada önemlidir.
2. Muhdesat Aidiyeti Çekişmesinin Çözümü
- Ortaklar Arasında Anlaşma: Muhdesatın aidiyeti konusunda taraflar anlaşma sağlayabilirlerse, mahkeme bu anlaşmaya göre karar verebilir. Anlaşma olmadığı takdirde, muhdesat kimin tarafından yapılmışsa onun malı olarak kabul edilir ve bu yönde işlem yapılır.
- Mahkeme Kararı: Mahkeme, bilirkişi raporu ve deliller ışığında muhdesatın aidiyetini belirler. Eğer muhdesatın kime ait olduğu belirlenemezse, genellikle tüm ortaklara ait sayılır ve satış bedeli ortaklar arasında paylaştırılır.
3. Muhdesatın Değeri ve Tazminat
Muhdesatın aidiyeti davada belirlenmişse, davanın sonucu olarak:
- Muhdesat Sahibi Lehine Tazminat: Muhdesat sahibinin hakları korunarak, satış yapılırken muhdesatın değeri satış bedeline eklenebilir veya muhdesatın sahibi satış bedelinden ayrı olarak tazmin edilebilir.
- İhale veya Satış Bedelinden Ödeme: Taşınmaz üzerindeki muhdesat, ihale veya satış yoluyla satışa çıkarılırsa, muhdesat sahibinin payı satış bedelinden düşülerek veya eklenerek paylaştırılabilir.
4. Yargıtay Uygulamaları ve Emsal Kararlar
Yargıtay, muhdesatın aidiyeti çekişmelerinde muhdesatın kime ait olduğunu ispatlayan tarafın lehine karar vermekte ve muhdesat sahibinin hakkını korumaktadır. Ancak aidiyeti ispatlanamayan muhdesatlar ortaklara ait sayılmaktadır.
5. Önemli Noktalar
- İhtilafların Engellenmesi: Muhdesatın aidiyeti konusunda ihtilafların en aza indirgenmesi için tapuda muhdesat sahibinin haklarının belirtilmesi ve ortakların önceden anlaşması faydalı olabilir.
- Muhdesatın Hukuki Durumu: Eğer muhdesatın kime ait olduğu ispat edilemiyorsa, tapuda yer alan maliklerin mülkiyet hakkı geçerli olur.
Bu süreçte ortakların hukuki destek alarak, muhdesatın aidiyeti ve paylaşımı konusunda hak kaybına uğramamaları sağlanabilir.
Bu sitede yer alan bilgiler hukuki tavsiye veya hukuki danışmanlık kapsamında değildir. Bu konuda büromuzun herhangi bir sorumluluğunun olmadığını beyan ederiz. Hak kaybına uğramamanız ve davada mümkün olan en iyi sonucu elde etmeniz için uzman bir avukatının hukuki birikiminden faydalanmanız gerekmektedir. Bunun için iletişim kısmından büromuza ulaşabilirsiniz.